Ey Yüce Türk İslam alemi! Müslümanlık, Cenab-ıAllah'a kullukla beraber kendine, ailene, mensup olduğu Vatanına ve bütün insanlık alemine hayırlı olabilmek için çalışmayı emir, atalet ve hırsı men eder. Hırs, insanın Cenab-ı Allah'ın verdiğine kanaat etmiyerek, daha fazla mal ve servet edinmek için helal haram demeyip, türlü türlü vasıtalara baş vurmasıdır ki, bu kabil insanlara haris adam denir. Müslümanlıkla bağdaşmayan bu ahlak-ı zemimeyi sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.): ''Allah bir kuluna da şer dilediği vakit fakirliğini iki gözü önüne getirir.'' hadis-i şerifi ile anlatmaktadır. Bu hadis-i şerif, kanaat ve hırsın ruhi tecelliyatına dairdir. Allah bir kuluna hayır murad ederse, onda kalp zenginliği ve kalbinde Allah korkusu halk eder. Bunun aksine Allah'ın irade-i ezeliyesi şerre taalluk etmiş ise, o kulun iki gözü önünde yoksulluk halk eder de, gözleri doymaz olur.
Riyakar olmayıp, sadakat ve samimi bir Müslümanın kemali en büyük sevaba nail olması için; Cenab-ı Allah'a iman etmesi, din kardeşleri ile iyi geçinmesi, Allah rızası için onları sevmesi, ülfet ve sohbette bulunması, bütün Müslümanlarla kardeşçe geçinip, elinden geldiği kadar onlara faydalı olmaya çalışması ile mümkündür. Çünkü din, İman,Vatan, Ahlak, Irz ve Namus; Mü'minlerin birleşmesi ve kuvvetli birlik oluşturması ile muhafaza edilir. Bu kuvvetli birlik ise, Mü'minlerin birbirlerini sevmesi, sayması ve birbirine faydalı olması ve karşılıksız yardımlaşmaları ile meydana gelir. Aynı zamanda, Mü'minler Allah'ın kullarıdır; O'na iman etmişler ve O'nun yolundadırlar. Bu itibarla onlara faydalı olmak, onları Allah için sevmek; Allah'ı sevmek demektir. Bir kimsenin en büyük cezaya çarpılması da; Allah-ü Teala'ya şerik koşması, Müslümanlara buğzetmesi, onlara Ermeni Diasporası gibi zulmetmesi, haksız yere incitmesi ve insanlara karşı şerli olmasıdır.
İslam büyüklerinden Andullah İbni Mübarek diyor ki: ''İmanın esası, Peygamberlerin Allah tarafından getirdikleri ilahi esasları tasdik etmekten ibarettir. Kur'an'nın, Allah Kelamı olduğunu tasdik eden, onunla amel eder. Bu ameli onu, Allah'ın azabından kurtarır. Haramlardan kaçınan tevbe eder, kötü huylarını terk eder ve güzel ahlaklı olur. Helalından kazanan takva sahibi olur. Farzları hakkıyla eda eden, hakiki Müslüman sayılır. Dili doğru olan, sıkıntılardan kurtulur. Mazlumun hakkını yemeyen, kısastan kurtulur. Peygamberin güzel ahlakın atabi olan amelleri temiz olur. Amellerini sırf Allah için yapanın bu amelleri kabul olur.''
Sohbetimizi Ankebut Suresi 64. ayetin meali ile noktalıyoruz: ''Bu dünya hayatı, ancak bir eğlence ve bir oyundan ibarettir. Ahiret yurdu ise ölmez; gerçek hayat işte budur. Eğer bilselerdi (geçici dünya hayatını, ebedi ahiret hayatına tercih etmezlerdi''.
Cenabı Allah, beş fidanımızı şehit edenleri ve onlara ses çıkarmayıp, destek verenleri kahrı perişan etsin inşallah. AMİN
Cümle Vatan şehitlerini, T. Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü, Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.
KAYNAKÇA: Hadis-i şerifler Yazar: EnverBolayır 1969 Bolayır yayınevi
Şifa hazineleri Yazar: Süleyman Demir. Demir yayınevi 1981