Gülüyorum…
Gerekli gereksiz her şeye gülüp;tiz kahkahalarımı savururken göğe,göğün gördüklerini düşünüyorum bir an: ‘’sus!!’’ diyor derinlerimde bir şey;vicdanım belki, belki kalbim, yas sesine bakakalıyorum, karanlığın derisine dokunuyorum;utanıyorum …
Çünkü hissetmek meleklerin oyunbozanlığı…
Bi yerde insanlar ölüyor ecelsizce,sayısızca,insafsızca….Utanıyorum…Bi yerde çocuklar ölüyor,büyümeden,gülmeden,sevilmeye doymadan,sevmeyi öğrenmeden,yana yana…Utanıyorum…Bi yerde bi bebek ölüyor faili meçhul değil hem de, katili annesi! Utanıyorum…Bi yerde işkence…Ve bi yerde yüzyıllık açlık…Utanıyorum…Bi yerlerde hep gözyaşı yağıyor yerden göğe doğru,mahcup bulutlar geziniyor üstümüzde,hangi yağmur temizler bunca kanı? Utanıyorum…Maviliğinden vazgeçiyor gökyüzü…Utanıyorum…Bi yerde Suriyeli bi çocuk yaralı ve pijamasının kesilmemesini istiyor…Utanıyorum…Cehennem ateşi bulaştırılıyor dünyanın bi ucundan;tutuşan hayatlardan önce, ilk vicdanlar kül oluyor olmalı…Neden sessiz sedasız kalakalıyoruz,bizi böyle kelepçeleyen,kör eden, ahrazlaştıran da ne?Bunca savaş niye?
Bilmemeye sığınıyorum; bilmiyorum… Çünkü bilmemek en kaygısız mutluluk ekseni… Bu yörüngeden şaşınca bilmenin aydınlığından yanıyor ellerim yüreğime kadar…
Utanıyorum…
Şaşırıyor insanlığımın hassas terazisi… Bi tarafta dopdolu bir yaşam var;duymamak ,görmemek dinlememek üzre vicdanı…Ya diğer taraf? Ebabil kuşları dönüyor başımda…
Bilmenize mi neden oldum?
Özür dilerim…