Galibiyette sevinç, yenilgide hüzündür futbol. Yenilgide hüznünü içine atıp, takımını bağrına basmaktır futbol. Yağmur, çamur, kar demeden armanın peşinden gitmektir futbol. Bir şampiyonluk uğruna İskenderunlara kadar gidip sarı yeşil armaya aşkını haykırmaktır futbol. İskenderun caddelerinde sarı yeşil renkli bayraklarla şampiyonluğu doyasıya yaşamaktır futbol. Sevinçten hiç tanımadığınız birine sarılmaktır futbol. Milyonları peşinden koşturan, hiç uyanmak istemediğimiz gerçek bir rüyadır futbol. Sağanak yağmur altında oynadığı oyundan zevk alarak Suruç’u 2-0 yenmenin mutluluğunu doyasıya yaşamaktır futbol. Anlatılmaz bir aşk, kocaman bir sevdadır futbol.
Dün Akçakale’de Yeni Harranspor U19 takımı adına futbolun sevinç anını yaşadık bir kez daha. Sağanak yağmur altında oynanan karşılaşmada Suruç takımı karşısında alınan 2-0’lık galibiyet güzel bir sonuçtu. Maçın başından sonuna kadar oyunun hakimi olan, ne yapmak istediğini bilen ve maçın her anında rakibine oynama izni vermeyen bir Harran takımı vardı sahada.
Yeni Harranspor takımı tüm maç boyunca rakibe sadece 2 pozisyon verip, sayısız pozisyon kaçırdı. Rakibin yapamadığını nerdeyse kendimiz yapacaktık. Abdulkadir’in kafayla kaleciye verdiği geri pası gol olsa, daha değişik bir skorla karşı karşıya kalabilirdik. Bu pozisyonda sağbek İsmail iyi kademeye girerek son anda pozisyonun gol olmasına engel oldu.
Geçen maçtaki gibi bu maçta da sol bek oynayan Ahmet Erol maçın gizli kahramanlarından birisiydi. Ahmet kanadını o kadar iyi savundu ki, Suruç takımının teknik direktörü daha otuzuncu dakikada oyuncu değişikliği yapmak zorunda kaldı. Geçen sezon hiçbir varlık gösteremeyen Ahmet’in bu sezonki formu her geçen gün daha da yükseliyor. Bu durum onun oynadığı mevkiye ne kadar uyum sağladığının göstergesidir diye düşünüyorum.
Dünkü maçın en şanssız adamı şüphesiz ki Davut’tur. Maç boyunca takımı iyi yönlendirdi, bütün atakları başlattı ve ilk defa bireysellikten uzak, takım oyunu oynamaya çalıştı. İki tane mükemmel şutu da 90 diye tabir ettiğimiz direğin köşesinden döndü. Ayaklarına hakim, kolay adam geçebilen ve mükemmel son vuruşları olan Davut, bundan sonraki maçlarda da, dünkü gibi takım oyunu içerisinde yer alırsa takıma daha çok fayda sağlayacağını anlamıştır herhalde. Faruk ise dün yine bireysel oynadı. Bu yüzden bir çok atak olgunlaşamadan bitti. Birçok atakta çalım yerine pas atmayı deneseydi maçın sonucu çok farklı olabilirdi.
Maçın hemen ikinci yarısının başında defansta İbrahim’in sakatlanarak oyundan çıkması kafamda soru işareti oluştursa da korktuğum şey olmadı. İbrahim’in yerine giren Ömer hiç sırıtmadı ve yerinde müdahaleler yaptı.
Orta sahada İsmail Tok geçen maçtaki gibi değilse de yinede görevini yapmaya çalıştı. Mustafa Sarıbatur’un biraz daha sorumluluk alması lazım. İleri uçta Murat ile İbrahim Biter, rakip defansı hem zorladılar, hem de çok yordular.
Karşılaşma 0-0 devam ederken İsmail’in çizgiden çıkardığı top ile 1-0 devam ederken 80.dakikada Kaleci Mustafa’nın kurtardığı pozisyonlar maçın dönüm noktasıydı diyebilirim.
Maçın başından sonuna kadar önde baskıyla oynamak maçı Yeni Harranspor’a getiren en önemli faktörlerden biri oldu.
Oynanan 4 maçın 3’ü kazanılmış iyi bir hava yakalanmış durumda. Çok da fazla havaya girmemek lazım diye düşünüyorum. Birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmek lazım. Birlik ve beraberlik olmadığı zaman çok ucuz yenilgiler alınabiliyor. Onun için dünkü gibi işi ciddiyetle yapmaya devam edebilmek önemlidir.
Böyle devam ederse Yeni Harranspor’un geleceğinin parlak olacağını düşünüyorum. Dünkü maçta oynayan tüm futbolcuları ve Teknik Direktör Ali ERDOĞU’yu kutlarım. Temennim her zaman böyle güzel oyunla güzel sonuçlar almalarıdır. Saygılarımla.