Bugün, 21 Aralık 2024 Cumartesi

Köşe Yazarımız Numan Aladağ`ın ``Fert ve Toplum hakkı`` Yazısı

ARAŞTIRMA 16.06.2014 22:02:57 0
Köşe Yazarımız Numan Aladağ`ın ``Fert ve Toplum hakkı`` Yazısı
Fertler asıl hürriyetlerinin sahibidirler. Azınlığı ve çoğunluğu yaratan yine fertlerdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını teşkil eden, devletin kuruluşunun gayesi yine Yüce Türk Milletinin fertleridir. Bütün sosyal, tarımsal, ekonomik ve siyasi faaliyetlerin gayesi fertlerin refah ve saadetine yönelmiştir. Toplum içinde fert devletin cevheridir. Bu cevher mevcut olmadıkça devlet de yoktur.
 
Devletin cevheri olan fert, insandır. İnsan olarak da çevrenin en mükemmel varlığıdır. Bir takım mukaddes haklara sahiptir ve saygı-hürmete layıktır.
Bir insan, Cenab-ı Hak'tan umudunu keserse Şeytan sevinir ve şöyle der: ''İşte senin Allah'a olan inancın buraya kadar, netice olarak sana da kendi ahlakımı aşıladım!..'' 
Türk halkının, ülkesiyle, milletiyle bölünmez bütünlüğü için, vicdan muhasebesi yapan, ruhunda Vatan sevgisini taşıyan karar ve icra organlarına büyük görevler düşüyor. 
 
Ey karar ve icra organlarının yetkilileri! Allah'a inanarak görevinizi yapın ki, Allah sizlere sağlık, huzur ve bereket versin, bunu yapmadığınız takdirde şeytanın yanında yer almış olup, Şeytan kendi ahlakını sizlere aşılar ve binlerce defa da bunun mükafatını göreceksiniz.
 
TÜRK HALKI, SANAYİCİSİ VE ÇİFTÇİSİ NASIL SÖMÜRÜLÜYOR?
TBMM de ki, tüm Milletvekillerine sesleniyorum! Hizmet sektöründe faaliyet gösteren bazı ihanet şebekeleri, Türk halkını enayi yerine koyup, psikolojik olarak aldatıp kuruş vurgununu açık ve net bir şekilde yapıyorlar. 98 kuruş, 999 lira gibi rakamlar hangi ticari ahlaka göre uygulanıyor? Kuruş vurgununa acilen, TBMM de ki vicdan sahibi Milletvekillerinin konuyu acilen ele alıp çözüm bulmalıdırlar. Sigara içme yasağı ve Trafik cezalarına uygulanan kanunun aynısını, vergi kaçakçılığında, kuruş ve raf vurgunun çözümü için de aynı kanunlar çıkarılmaz mı?
 
Neden defterdalık ve vergi dairelerinde, vergilendirilmiş kazanç kutsaldır levhaları vardır? TBMM ve ilgili kurumlar bu levhalara uymalıdırlar ki, ülkemizde ekonomik istikrarın ve iktisadi demokrasinin mevcudiyetinden bahsedebilelim. 
 
Bir devlette eğer ki, iktisadi demokrasi kurulmamış ise, o devlette fertlerin hürriyet içinde yaşadıklarından bahsedilemez. Yüzde yüz Türk sermayesiyiz diye kadirşinas halkımızı kandırarak güven ve ilgisini çekme faaliyetinde olanlar vardır. Ayrıca yerli ve yabancı sermayeli büyük alışveriş Merkezleri'nin ekonomik terör estirdiklerinin farkında mıyız? 9.99 kuruş, 1499 lira gibi fiyatlandırma yaparak, kadirşinas Türk halkını kandırıp ekonomik terör faaliyetindedirler. Alışveriş merkezlerinin en büyük vurgunu; raf bedeli adı altında Türk sanayicisini ve çiftçisini sömürüp, aldığı raf bedelini aynen vergilendirmemektedirler. Raf bedeli diye bir vergi kanunu yoktur. Raf bedelini alanlar, işi kılıfına uydurarak ceza almayacak şekilde muhasebeleştiriyorlar. İlgili kurumlar, raf bedeli nedir diye ekonomik terör faaliyetini sürdürenlere neden hesap sormuyor?
 
Türk sanayicisini ve çiftçisini raf bedeli adı altında sömüren alışveriş merkezlerinin konusunu TBMM de ki, tüm kadirşinas Milletvekillerine sesleniyorum! Bu sömürme konusunu müşterek ele alıp, acilen bir çözüm bulmalıdırlar. Bu konu, partiler üstü Milli bir konudur!
 
%100 Türk sermayesiyiz diyen bazı alışveriş merkezleri, o zaman Türk ticari ahlakına göre faaliyet göstermelidirler ki, Türk sermayesi olduklarına inanılsın. Türkiye de faaliyet gösteren yabacı sermaye de, kuruş aldatmacası yapıyor diye sorularımıza cevap veriyorlar; bu cevaplarına karşı, dinen ve kanunen yasak olan ahlaksızlıkları yapıyorlarsa siz de mi aynısını yapacaksınız cevabı verilmiştir?
 
Mübarek Ramazan, yaz tatili ve okulların tatile girmesinden dolayı, ülke genelinde aşırı bir alışveriş harekatı başlamıştır. Başta tatil bölgeleri olmak üzere bu harekatlılığın yüzde kaçı vergilendiriliyor? Herkes iyi bilmelidir ki, bir ülkede vergi toplama acizliği varsa ve kara para'nın kaynağı sorulmuyorsa, o devlette ekonomik istikrar olmaz. Ayrıca bölücü Vatan hainlerinin cirit atmasının başında, haksız kazanç elde etme kanunlarında ki boşluklardan faydalanmalardır. Nereden buldun diye sormazsan tabi ki anarşi ve ekonomik terör müşterek faaliyetlerini sürdürecektir. 
 
Kara para sahipleri, Türkiyeden başka ülkeye yüklü  miktarda para transfer ettikleri zaman, borsa ve ekonomi alt üst oluyor ve böylece vergi vermeyen ihanet şebekelerinin milyarlarca lira haksız  kazanç elde etme imkanı doğuyor. Sonuç olarak Türkiye de, nasıl ki, trafik ve sigara içmeme cezaları için, caydırıcı cezalar getirildi ve Türk halkı da bu yasaların çıkmasına sevinip ve en kısa zamanda benimsedi.
 
Acilen vergi ve kara para kaçakçılığı yapanlara da aynı cezai kanunların getirilmesi gerekir. Vergi toplama işlemi adil olursa, inanıyorum ki, Türkiye ekonomik darboğazdan çıkıp, ekonomik huzura kavuşur ve böylece hem siyasi hem de iktisadi demokrasi kuruluşunun ilk adımı atılmış olur. 
 
Bir ülkede, Jet hızı ile zengin olma kültürünün mevcudiyeti devam ettikçe, o ülkenin ekonomisinin emin ellerde olmadığının kanıtıdır. Çünkü menfaatler müşterektir ahlakına göre karşılıklı kararlar alınıyor. Sanayi ötesi toplum ülkeleri, bir ülke de jet hızı ile zengin olma hevesi olan karar organları varsa, o ülke de reel sektörün gelişmesini engelleyip, hizmet sektörünün önde olması için faaliyet göstermektedirler. Çünkü reel sektör gelişirse kendilerine rakip olacaktır. Onun için her ülke de jet hızı ile zengin olma hevesinde olan önderler aramaktadırlar.
 
Siyasi bir topluluğun içinde fert önce gerek şuuruyla (Bilinç) gerek şuuraltı ile mukaddes insanlık haklarına sahip hür bir varlık olduğunu ve bu haklara sahip varlıklarla çevrilmiş bulunduğunu hissetmelidir. İnsan önce kendine saygı duymalıdır. Bütün faaliyetlerin, tüm sosyal, ahlaki, iktisadi demokrasi, kültürel ve politik münasebetlerin kökü buradan başlar. Vicdan muhasebesi yaparak, kendine saygı duymayan, cüzdan muhasebesine odaklanarak kendisini insan hissetmeyen kimse, şerefini unutmuş, kendisini yitirmiş, ruhunu kaybetmiş bir varlıktır. Bu zihniyete haiz insan kendisini çevreleyen insanların birer insan olduklarının farkında değildir. Aksi de doğrudur; yani başkalarına saygı göstermeyen kimse kendisine hakaret etmiştir; kendisini küçültmüştür.
 
Devletin cevheri olan fert bu şerefin değerini ne kadar hissederse haklar, hürriyetler ve adalet o kadar yükselir. Başka bir değimle bu cevher ne kadar değerli olursa, toplumun değeri de o nisbette yükselir.
 
Görülüyor ki politik hürriyetlerin temeli faziletlerin üzerine kuruluyor. O faziletler ki hak ve adalet muhabbeti kardeşlik sevgisi, vicdan muhasebesi, bilgi ışığı, şeref duygusu, sağlam bir ahlak ve karakter, nihayet büyük insanlık ideallerine yönelmektir. Bunlar aynı zamanda gerçek ve sağlam biri birini tamamlayan, iktisadi ve siyasi demokrasinin de temel taşlarıdır.
 
 Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara şifa-i şerifler dileriz.
Allah'ın Selamı ve Bereketi üzerinize olsun.