Tarih: 17.08.2020 13:36
Sözüm; Hariçten Gazel Okuyanlara
Dünyanın en kolay işi nedir biliyor musunuz?
Eleştirmek….
O kadar kolay iştir ki hiç empati kurmanıza gerek yok. Yani eleştirdiğiniz kişinin yerine kendinizi koymadan konuşmaktan söz ediyorum.
Şükürler olsun ki; Şanlıurfa’mızda seçilmişler ve atanmışlar el birliği, gönül birliği yapmış bu memleket için mücadele veriyor.
Mesela; Tebdili kıyafetle hastaneleri denetleyen Valimiz Abdullah Erin var. Gecesini gündüzüne katıp Şanlıurfa’mız için çırpınan Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeynel Abidin Beyazgül var.
Benim her zaman “Atom Karınca” dediğim AK Parti’nin en genç, dinamik ve halktan biri olan İl Başkanı Bahattin Yıldız var.
Belediyecilik hizmetinde çığır açan Haliliye Belediye Başkanımız Mehmet Canpolat var. Anlayacağınız var da var….
Ben bu insanların samimiyetine, memleket sevdasına başından beri inananlar ve destekleyenlerdenim.
Ama bakıyorum son günlerde İstanbul’da oturduğu yerden ahkam kesen, bu memleket sevdalılarına akıl vermeye çalışan, kısacası hariçten gazel okuyanların varlığına tanık oluyoruz.
Neymiş efendim; Şanlıurfaspor’a sahip çıkılmıyormuş.
Büyükşehir Belediyesi iyi hizmet vermiyormuş….
muş da muş….
Peki demezler mi adama “Sen ne yaptın?” Şanlıurfa için bugüne kadar.
Bir de oturmuş Şanlıurfalı olmaktan söz ediyorsun.
Yaptığın bir tek işi göster dişimi kırayım.
Bu memlekette sokağa çıksak kaç kişi senin adını bilir.
Varsa bir hizmetin bu memlekete söyle de bilelim.
Eğer bilmediğimiz bir şey var da biz bilmiyorsak “Helal olsun adam yapmış” deyip seni tebrik edelim.
“Acaba” diyorum bu akıl veren ve bu memleketin vekili olmayan vekil, vekil olduğu şehirde bir varlık gösteremeyip bir dahaki seçimi garanti edemedi de İstanbul’dan Şanlıurfa’ya gelip aday olma niyeti mi var? Bilemem artık, açıklarsa bileceğiz biz de…
Bu memleketin muhalefetten de iktidar partisinden de vekilleri var. Hariçten gazel okumak sana mı kaldı.
Bir vekilin öncelikli görevi oyunu aldığı insanlara hizmet götürmektir. Sen oyunu aldığın insanların bütün sorunlarını çözdün de Şanlıurfa’nın sorunlarını çözmek için akıl vermek mi kaldı.
Haaa düzeltiyorum. Aslında çözüm üretmiyor, akıl da vermiyor sadece eleştiriyor. Eleştirirken çözüm önerini de sun o zaman varsa bir projen? Çözüm yok sadece eleştiri varsa böyle muhalefet olmaz.
Ben İstanbul’da bu milletvekilimizin seçildiği bölgede yaşayan bir insan olsam ve de girip bir sosyal medya hesaplarına baksam, “Kardeşim sen kimin vekilisin” derim.
Benim sorunlarım dururken, bunların takibini yapman gerekirken dolamışsın diline Şanlıurfa’yı. Çok meraklıysan git kendi memleketinden aday ol o zaman” derim…..
Madem öyle hiç kimse memleketi dışında bir kentten vekil adayı olmasın derim olur biter. Çünkü bunu demeye hakkım var. Oy vermişim, meclise göndermişim. Önce benim sorunlarımın çözümünü beklerim.
İşin özü nedir biliyor musunuz? Yani söylemek istediğim şu; öz Şanlıurfa evladı bir gazeteci olarak her kim olursa olsun bu memlekette taş üstüne taş koyan başımın tacıdır. Çünkü, bu memlekette yaşıyorum, bu memlekete borcum var. Hiçbir zaman futbol takımı tutar gibi de parti tutmadım. Ama AK Parti’nin değerli seçilmişleri olmasaydı bugün memleketimiz çok gerilerdeydi. Muhalefet de de olsa, ideolojisine karşı olduğum bir partinin mensubu da olsa bu memlekete hizmet edene şapka çıkartırım.
Elimizi vicdanımıza koyalım. Eleştirenler gitsin bir de başka şehirleri görsün öyle konuşsun. Haaa eleştirenlerin de varsa mantıklı bir çözüm yolu ona da eyvallah deriz. Ama çözüm ortaya koymadan eleştirmek yargısız infazdır.
Benden bugünlük bu kadar…
Sağlıcakla kalın
İsmail ÇÖLKESEN
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —