Japonya'nın yeni imparatoru Naruhito babasından devraldığı tahtta, "Reiwa" (Düzenin uyumu) ismi verilen döneminin, "yeni çağın ortaya çıkardığı koşullara uyumunu" işaret eden kodlarıyla yüz yüze gelecek.
Naruhito'nun, babası Akihito'nun 30 yıl süren dönemi sonunda bugün itibarıyla "krizantem taht"a oturması gözleri "uyum" eksenindeki bu yeni dönemin detaylarına çevirdi.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Şubat 1960'ta Tokyo'da doğan Naruhito, savaşa dair anıların hafızalarda normalleşmeye başladığı süreçte büyüdü.
Naruhito, sarayın çoğu üyesinin eğitim gördüğü Gakushuuin okulundan 1982'de tarih diplomasıyla mezun oldu.
Daha sonra Oxford Üniversitesi Merton Kolejinde deniz taşımacılığı üzerine eğitim alan Naruhito, veliaht sıfatıyla Japonya dışında eğitim gören ilk hanedan üyesi oldu.
Japonya Dışişleri Bakanlığında diplomat Masako Owada ile Haziran 1993'te evlenen Naruhito 2001'de Aiko isminde bir kız babası oldu.
Naruhito'nun Oxford, eşi Masako'nun da Harvard'da eğitim alması, yeni "Krizantem" çiftin, uluslarası kamuoyunda dikkatleri üzerine çekmesine neden oldu.
Naruhito'nun babası Akihito, 30 yıl süren görevi boyunca Hiroşima, Nagazaki, Okinawa, Saipan, Palau ve Filipinler gibi İkinci Dünya Savaşı'nın acı hatıralarının yaşandığı birçok bölgeye ziyaretler düzenledi.
Yurt içi ve yurt dışı gezilerinde savaşa yönelik pişmanlık hisleri duyduğunu açıklayan Akihito'nun tutumu, Japon toplumunda olumlu etki yaratsa da muhafazakar politikacılar tarafından tereddütle karşılandı.
Çiçeği burnunda imparator Naruhito'nun da yeni dönemde babasının yolundan giderek, barışçıl tutumunu sürdürmesi bekleniyor.
Önceki anayasalarda "yarı-tanrı" olarak tanımlanan Japon İmparatoru, ikinci dünya savaşı sonrası yazılan anayasada ise "halkın ve devletin sembolü" ilan edilerek, "doğrudan" siyasetten uzak tutulmuştu.
Naruhito, 2017'deki yaş gününde verilen konferansta, bu makamın moderniteye uyabileceğine dair sinyaller vermişti.
"Her çağda yeni rüzgarların estiğine ve hanedanlıkların da yenilenebileceğine inanırım." ifadesini kullanan Naruhito, "Geçmişten birçok şey öğrenmek isteyerek, eski zamanlarda kaybolan gelenekleri sebatla geleceğe taşırım. Aynı zamanda da hanedanlığın gelecekte alacağı ideal rolün de peşinden giderim." değerlendirmesinde bulunmuştu.
"Reiwa" (Düzene uyum) dönemine bırakılan miraslar arasında doğum oranı ve nüfusun yaşlılığı dikkat çekiyor.
Ülkede nüfus artış oranlarının 2010-2015 arasında yaklaşık bir milyon azaldığı gözlenirken, 2018'de bu düşüş 227 bin seviyesinde olarak belirlendi.
Japonya'da nüfusun yüzde 27'sinin 65 yaş üzeri olması "rekor seviye" olarak değerlendirilirken, bu oranın 2050'de yüzde 40'a ulaşması bekleniyor.
Yaklaşık 126 milyon nüfuslu ülkede bu sayının 2050'ye kadar 87 milyona düşeceği tahmin edilirken, yetkililer bu daralmayı, Japonya'daki aile yapısı ve hayat tarzının Akihito'nun "Heisei" dönemine denk gelen son 30 yılda dönüşüm geçirmesine bağlıyor.
AA